Bir Kıbrıs Koleksiyonu...

Kıbrıs' a özel çalışılmıştır...

Mektupluk...

Gümüş kaplama mektupluk... bu renk ipeği ve bu yemeniyi uzun süre saklamıştım, yeşil püskülle sevdiceğine kavuşmayı bekliyor şimdi.

İğne oyası madalyon kolye...Satıldı...

Kırmızı ve yeşil kaynaşmasına en çok gümüş ara malzemeler yardımcı olmakta, uyum daha da pırıltılı hale gelmekte. Minik minik kırmızı camlar ile lazer boyama yeşil doğal taşlar burada da gümüş kaplama ara malzemelerle birleştirildi. Eklenmiş olan uzatma zinciri kullanımınıza yardımcı olacaktır.

Lavanta...Satıldı...

Allahım, bu nasıl bir bitki....büyülü, romantik, uçuşan, hayallere daldıran, teskin edici, huzur veren, mutluluk yaşatan, neşe saçan, hem göze, hem lezzete, hem soluğumuza hem de sağlığımıza hayat veren, neşe saçan, büyülü bir bitki. Çiçeği ayrı, yaprağı ayrı, sapı ayrı makbul bir bitki.

Hayatımın her noktasına kondurmaya çalıştığım için yaptığım bu kolyeye 'lavanta' ismini verdim. Üzerinde faset kesim, pırıl pırıl ametistleri, muhteşem yeşili ile bana söylenen adı Afrika Turkuazı ile çalıştım, doğallığının etkisinin yanı sıra lavantayı anımsatması ile de içime neşe kattı.

Muska...

Altın kaplama aparatlarla, renklerin dans ettiği bir kolye...

Bedevi ne çok sevilmiş...

Kaç yıl oldu Bedevi'yi çalışalı hatırlamıyorum, kaç adet çalıştığımı da hatırlamıyorum ama sürekli kendini yenileyen bir kolye olduğu kesin, bu beni daha da çok mutlu kılıyor. Bu kez de Bedevi'yi çalışmalarına bayıldığım Mehtap Kaya için hazırladım. Çok mutlu kullansın, çok keyif alsın dilerim.

Sonsuz ve sınırsız olana...Satıldı...

Sana....sonsuz ve sınırsız olana...kaynağından çıkıp, kaynağına geri dönen tüm oluşuma, döngüye..sana..tarifsiz renkte iki ipeğin birbirine döne, dolana, Özbek gümüş ve altınına, kök zümrüt, yeşim ve yakuta, minik kültür incilerine yaptığı yolculuktan sonra yine sana dönüşü...senin boynunda başlayan yine senin boynunda kapanıyor, yeniden açılmak üzere...döne, döne...Lalinn..

Zümrüt, inci ve püskül...(Stil önerileri...)

Zümrüt çok anlamlı bir değerli taştır, zenginliği simgeleyen zümrüt, eşsiz bir renge sahiptir, psikolojik olarak doyum hissi sağlar, Mayıs ayının doğum taşı olarak kabul edilir, yaşama karşı duyulan minnet duygusunu güçlendirir. Kişiye sevgi duygusu verir ve yaşama sevincini artırır. Arkadaşlık, evlilik ve aile bağlarını güçlendirir.

Kök zümrütlerle çalışılmış bu kolye- bileklik takıma yeşil akik ve inciler eşlik etmektedir.

Stil önerilerine gelince; kızıl kahve, yanık teninizi, zümrüt yeşilinden başlayıp mavinin tonlarına ulaşan degrade ipekli bir kumaşla giydirip, boynunuz ve bileğinizi de bu takım ile süslediğinizde meltem rüzgarlarının keyfini çıkartmanın yanısıra size çevrilmiş gözleri hayran bırakmaktan geri kalmayacağınızı bilmelisiniz...

Şaziye...

Üç katlı ikinci çalışmam, o kadar hareketli olduki bu harekete ancak çılgın bir isim gerekirdi, yine gerçek deri, yine otantik püsküller, boncuklar var işin içinde...

Göçebe aşk...

Göçebe yerleşik olmayandır ya, bana göre her şeye aşık olandır göçebe aşk...Aşk bağımlılık, onsuz olamama anlamını yitirdiğinde her şeye duyulan göçebe bir aşk olur. Nar çiçeğinin kırmızısından, kiraz çiçeğinin pembesine göçer, peygamber devesinin ilkçağ görüntüsüne aşık olur, sonra döner bebeğin kokusuna, melek bakışına aşık olur...Aşktır göçebe olan...yaratılmış her detaya aşıktır, göçer de göçer..
İşte ortadadır aşkım, bir dönerim pırıltılı taşlara, kadifelere, bir dönerim otantik püsküllere, şıkırdayan paralara, duayı dilden yazıya döküp kumaşlara saran muskalara..çok derindir aşkım..derindir.

Diğer Bedevi...Satıldı...

Sıcak ve yumuşak kumlarda ayak izleri kalan devenin üzerinde oturuyordu Bedevi kadın, ördekbaşı yeşili kadifeden bir kolye yumuşak kıvrımlarıyla boynundan aşağı salınıvermişti. Altın kaplama bir çerçeve içine oturtulmuş üzeri yazılı cam ile onu koruyup sakındığını bildiği bir muskayı taşıyordu kolyesinde. Derin, daha yoğun hisler vardı kalbinde bu diğer Bedevi kadının...sanki bu duyguların aynısını yaşayan bir diğer parçası vardı...Koskoca dünyada, kendi küçücük hayatında, upuzun bu kervanda kimlerin olduğunu bilmeden yol alıyordu bu yoğun, özlem dolu hislerle....

Avuçlar dolusu sevgi...Satıldı...

Sadece anne desem anlaşılır ne demek istediğim her halde...Her şey demek..her şey..Bu kez annem değil mevzu bahis olan, ben'im; omuzlarında kaldığım evladımı her görüşte, her dokunuşta, her düşüncede yüreğimde, bütün bedenimden hızını anlatamayacağım bir şekilde coşan duygular ve bu duyguyla dolu olmanın verdiği doygunluk....Bu sevgiye dokunduğunuzda her şey değişir, hani derler ya 'herkesi, her şeyi sevmek' işte bu gerçekleşir. Son bulur, hayata olan güvensizlikler, hüzünler, kayboluşlar, pişmanlıklar. Dolusunuzdur siz artık, öylesine yücedir ki bu sevgi, bir annenin yapamayacağı şey yoktur bir kez dokunduktan sora bu sevgiye. Bu sevgi rengarenktir, dantel gibidir, ilmek ilmek dokunmuştur, gerektiğinde sert sesler çıkmıştır, bunda bile şefkatin ipeksi desenleri vardır çiçek çiçek, eğilirsiniz, ama sadece O'nun içindir, her şeyin yerine oturması içindir...Hiç bir şeyden pişman olmazsınız, yorulmazsınız ve sonunda 'helal olsun!' dersiniz hem boy atmış bu filize hem de kendinize....

Nefes...Satıldı...

Nefes..ne derin bir kelimedir..nefes hayattır, nefes yaşamaktır, nefes şiirdir,kendininkini fark ettiğinde, sevdiğinin nefesini de istersin seninkinde, sevmektir nefes nefese, nefes şifadır, şükre tek sebeptir nefes...
Büyük bir keyifle ortaya çıkardığım Nefes, doğal bir kaya kristali, bir gümüş kaplama bir de mor pamuklu püskülü, Swarovski kristallerini ve mor ipeği barındırıyor..

Şirin..Satıldı...

Şirin, sıcak,spor bir kolye..Altın kaplama aparatlarla deri boyunluk birlikte kullanıldı.

Beni anlayamazsın...Satıldı...

Beni anlaman gerekmiyor, beni anlayamazsın, ben senim, işte tam içinde, olmak istediğin şeyim. Duy beni, yıllardır seni bekliyorum..beni duyabildiğin andan sonra, beni hatırladığında ayrılmak istemeyeceğin bir sen olduğumu bileceksin...
Sana maviler, sana yeşiller sunacağım, sana bir ipek kadar hafif olduğunu hatırlatacağım, minik bir dalgalanışının istediğin şekle girmen olduğunu yaşatacağım, her şeyden olduğunu anlatacağım, her şey olduğunu anlayacaksın. Senden uzakta, senden farklı değilim, işte ben tam senim, tamam olan senim. Beni aramana gerek yok ben sendeyim, hep sendeydim, sonsuzlukta sen olarak kalacağım..

Ruhumun yansımaları..Satıldı

Yatmak ve uyuyamamak ya da uyuyormuşum sanmak..bu aralar öyle çok yaşıyorum ki..sanki yüreğimden akmayı bekleyen bir şeyler var, durmamak lazım böyle anlarda..bu coşku beni, uyuyormuşum gibi yapmama sebep oluyor. Bu sabah ruhumdan yansıyıverdiler..
Bu yeşil,gül, krem rengi ve inciler öylesine yumuşacık aktılar ki, sessiz ve dingin bir çağlayan gibi.
Ruhum ipekler, altın kaplamalar ve incilerle sonsuz bir nehre doğru çağıldıyor bu aralar..

Afrika Turkuazı...Satıldı...

Yeşilmiş Afrika Turkuazı,yeşile kırmızı çok yakışırmış, püskülü de kırmızı ve boyunluğu da ipek...

Bade...Satıldı..

Tasavvuf edebiyatında bade; aşk demekmiş..yeşil ham ipek, gümüş kaplama materyaller, Özbek dokumasının parçaları ve iğne oyları ile tamamladığım çalışmam için, içimden gelen isim bade idi...

İpek şalvar...Satıldı...

Ben Trakya'lıyım. Trakya da renkler öyle çoktur ve öyle çok kullanılır ki görmeniz gerekir. Doğanın sunduğu taze renkler aynı tazelikle köylü güzellerini süsler. Ton farkı gözetilmez Tarkya da yeşilin en canlısı salınan şalvarda, desenlinin en cümbüşü elbisede vardır, divan örtüsünde, perdesinde, bezinde vardır. Morun en alâsı kullanılır başörtüsünde,püskülünde, paranın bini birdir Trakya da..

Sırma ile dokunmuş bir öykü bu....

Kimbilir hangi uzun siyah saçlı Hintli dilber, hangi törende, hangi duygular içinde giydi bu, parçasından muhteşem bir kolyeye dönüşen elbisesini...yeşil değerli bir kumaş üzerine, sırma ile elde dokunmuş bir öykü bu...onun hikayesi, benim ellerimde o töreni düşünerek şekillendi...