Dışarıda kar olsa da aylardan bahar olunca bütün fıkırtılar, şıkırtılar, yemeniler, ipekler, çiçekler, boncuklar dolu verdi ruhuma. Yumuşacık kumaşlar vazgeçilmezim olunca, mevsimde bahar olunca yemenilerim çıktı ortaya hemde morlu güllüsünden, yanına da renklendirilmiş doğal taş ve tabii ılıman renkte ipeğiyle 'Kız Güllü' yerini alıverdi koleksiyonumda...
10 Mart 2010 Çarşamba
28 Şubat 2010 Pazar
Buğulu bir kolye...Satıldı..
Buğulu bir camın arkasında çok sakin, çok dingin, bedenini sarmış yumuşaklığı yaşıyordu. Simsiyah uzun saçlarının arasından sanki akıveriyordu buğulu dediği renk, sarıveriyordu bedenini ipek ..Buğulu camın ardında sadece huzur vardı..Neyi hissediyordum, neyi yaşıyordum her bir dokumda?..... camın arkasında olan bir ben mi vardı yoksa ben bu camın arkasında olmak isteyen miydim? Bu ipekle, bu eski antik gümüş püsküllerle, o kadının kulağından çıkan sonrada bana kolye ucu olan bu küpenin teki ile yarattığım, adını koyamadığım bu renkle ben camın arkasındaki huzuru arayan mı yoksa huzuru yaşayarak kolyeye aktaran mıyım?
23 Şubat 2010 Salı
21 Şubat 2010 Pazar
Sitem...Satıldı...
Sitem, ipektendir, bu ipek özel işlemden geçirilip dolgun bir görüntü verilmiştir,şarabi bu ipek, elde üzerleri işlenen mavi boncuklarla ve öne çıkan antik gümüş başlığı olan kocaman bir püskülle tamamlanır ki beğenen alsın ve beğene beğene, içine sine sine kullansın istenir...
20 Şubat 2010 Cumartesi
Hardal...Satıldı...
''Tanrı kulları için otlar yarattı, her birine bir şifa kattı, insan eli ile yetmiş derde deva dağıttı''
(Hekimler sözü)
Tohumlar ekilir, tohumlar biçilir, rengi bir devadır, aslı başka bir deva, döner durur..Hardal'ın dermanı renginde, Titanyumun ipeksi dokunuşu, deseni bir caminin ruhsal şifası , siyah ipeği, hardal rengini dinlendiren ama hareketlendiren bir ayrıntı olarak kullanıldı. Bilekte başka bir şey, boyunda başka bir şey oldu, sakin oldu, huzurlu oldu..
(Hekimler sözü)
Tohumlar ekilir, tohumlar biçilir, rengi bir devadır, aslı başka bir deva, döner durur..Hardal'ın dermanı renginde, Titanyumun ipeksi dokunuşu, deseni bir caminin ruhsal şifası , siyah ipeği, hardal rengini dinlendiren ama hareketlendiren bir ayrıntı olarak kullanıldı. Bilekte başka bir şey, boyunda başka bir şey oldu, sakin oldu, huzurlu oldu..
19 Şubat 2010 Cuma
Pembeyiz biz...Satıldı...
18 Şubat 2010 Perşembe
Neydi ki?...Satıldı....
Neydi ki sana yüklediğim mana, neydi ellerinin sıcaklığının bende tamamladığı şeyler, saçlarının rengi, bakışlarındaki ışık neydi? Soluğunu yanağımda hissettiğimde bunun sonsuza dek benimle kalacağının beklentisi miydi, kağıda döktüğün sevgileri hep gözlerimde taşıyacağım mıydı zannettiğim, yastığında kalan kokun muydu beni avutacak yoksa boynuma doladığın bu, ipekli, yemenili, incili, boncuklu ruhumda huzur bırakan mor rengin ılık sıcaklığı mıydı?
Değildi……bendeki var olan sadece sen di, hiçbir şey beklemeden sadece sevmekti.
Değildi……bendeki var olan sadece sen di, hiçbir şey beklemeden sadece sevmekti.
17 Şubat 2010 Çarşamba
Madalyon...Satıldı..
Madalyon'un işlemesi, bir cami duvar süsünden alınmadır, anlamlıdır, değerlidir. Eskitilmiş bakır, kordon ve püskül ile şekillendirilmiştir.
16 Şubat 2010 Salı
Sana doğru...Satıldı...
Yine özel ve tek bir bakır çalışma, bir kalemkarın elinden nakşedilmiş, çok özel anlamlar ifade eden bağımlı, bağlı bir kalp. Kırmızı deri üzerine, püskül ve eski el işlemesi bir muska ile birlikte.
Diğer Bedevi...Satıldı...
Sıcak ve yumuşak kumlarda ayak izleri kalan devenin üzerinde oturuyordu Bedevi kadın, ördekbaşı yeşili kadifeden bir kolye yumuşak kıvrımlarıyla boynundan aşağı salınıvermişti. Altın kaplama bir çerçeve içine oturtulmuş üzeri yazılı cam ile onu koruyup sakındığını bildiği bir muskayı taşıyordu kolyesinde. Derin, daha yoğun hisler vardı kalbinde bu diğer Bedevi kadının...sanki bu duyguların aynısını yaşayan bir diğer parçası vardı...Koskoca dünyada, kendi küçücük hayatında, upuzun bu kervanda kimlerin olduğunu bilmeden yol alıyordu bu yoğun, özlem dolu hislerle....
Avuçlar dolusu sevgi...Satıldı...
Sadece anne desem anlaşılır ne demek istediğim her halde...Her şey demek..her şey..Bu kez annem değil mevzu bahis olan, ben'im; omuzlarında kaldığım evladımı her görüşte, her dokunuşta, her düşüncede yüreğimde, bütün bedenimden hızını anlatamayacağım bir şekilde coşan duygular ve bu duyguyla dolu olmanın verdiği doygunluk....Bu sevgiye dokunduğunuzda her şey değişir, hani derler ya 'herkesi, her şeyi sevmek' işte bu gerçekleşir. Son bulur, hayata olan güvensizlikler, hüzünler, kayboluşlar, pişmanlıklar. Dolusunuzdur siz artık, öylesine yücedir ki bu sevgi, bir annenin yapamayacağı şey yoktur bir kez dokunduktan sora bu sevgiye. Bu sevgi rengarenktir, dantel gibidir, ilmek ilmek dokunmuştur, gerektiğinde sert sesler çıkmıştır, bunda bile şefkatin ipeksi desenleri vardır çiçek çiçek, eğilirsiniz, ama sadece O'nun içindir, her şeyin yerine oturması içindir...Hiç bir şeyden pişman olmazsınız, yorulmazsınız ve sonunda 'helal olsun!' dersiniz hem boy atmış bu filize hem de kendinize....
15 Şubat 2010 Pazartesi
Gelin teli..
Kız istenmiş te, verilmiş te, kına gecesinde gibiyim. Kırmızı kadifeden kına kıyafeti var gelinin üzerinde, gümüş işlenmiş kemeri, kırmızı kına örtüsü başında ve yine beline bağlanmış gümüş gelin teli süpürüyor yerleri. Bir şenlikli hüzündür, hem geline hem de anneye...hem giderim hem ağlarım dır, nedense hep ağlanarak gidilir, oysa çok güzeldir koca evi değil mi?
14 Şubat 2010 Pazar
13 Şubat 2010 Cumartesi
Özgün...Satıldı...
12 Şubat 2010 Cuma
10 Şubat 2010 Çarşamba
Işığa doğru...Satıldı...
Ancak böyle beyaz, ancak böyle temiz ve parlak olabilir ışık. Bu duru ışıltıda ancak bu kadar güzel durabilir mavi kumaştan çiçekler. Bu tasarım, beyaz ipek, gümüş kaplama aparatlar ve inci boncuklarla tamamlanmıştır.
7 Şubat 2010 Pazar
Uçuşan beyaz benekli..Satıldı...
Beyaz...sadece bu ismi zikretsem yetecek sanki. Duru, saf, ışık...ve buna benzer çok derin anlamlı tanımlar.. Yaza çok yakışır beyaz...beyazı altınla, hele hele inci ile birleştirirseniz masumiyetin zenginliğine ulaşırsınız, hele bir de puantiyeler eklenirse bu kez de romantizme dokunursunuz...dokunun, dokunun...
Uçuşan kayısı...Satıldı...
Renkler cümbüşlerini bir kaç ay sonraya saklıyor, şimdi uçuşan renklerin zamanı..Kiraz çiçeğini pembemsi beyaz açıyor, erik ise bembeyaz, şeftali, kendine benzetiyor çiçeğinin rengini ama duyguları hafiften yansıyor narin yapraklarına, asıl tonlar bir kaç ay sonraya saklanıyor doğada. Işığın parlaklığı, doğa ananın tualine hafiften dokunuyor şimdilerde, uçuşuyor tüm hafif renkler yüreğimde. Bu nasıl bir yansımadır Allahım, bu nasıl bir akıştır içinde kaybolduğum... Bu aralar uçuşan bir kayısı, uçuşan bir pembe, uçuşan bir beyaz olmak istiyorum...çok hafif, dalga, dalga, kendi ışığının içinde eriyip giden bir ben olmak istiyorum....
6 Şubat 2010 Cumartesi
Puantiyeli, incili, beyaz saç bantım...Satıldı...
3 Şubat 2010 Çarşamba
Duru...Satıldı...
Ormanın içinde her şey ahenk içindeydi. Kızıl, dalga dalga saçları omuzlarından duru pembe boynuna, boynunda taşıdığı zarif, inci, yakut ve zümrütlerden oluşan kolyesine ve oradanda omuzlarına dökülüyordu. Bembeyaz uçuşan şifon, uzun elbisesi, çıplak ayakları ile kayadan kayaya sıçrarken, küçük mırıltılarla akıp giden derenin sularında ıslanıyordu. Toprağın rengi saçlarına, gözlerinin rengi yapraklara denk düşüyordu, içine çektiği hava her şeyi ama her şeyi içinde barındırıyordu, bu duru bütünlük onu çok mutlu kılıyordu...
1 Şubat 2010 Pazartesi
Nefes...Satıldı...
Nefes..ne derin bir kelimedir..nefes hayattır, nefes yaşamaktır, nefes şiirdir,kendininkini fark ettiğinde, sevdiğinin nefesini de istersin seninkinde, sevmektir nefes nefese, nefes şifadır, şükre tek sebeptir nefes...
Büyük bir keyifle ortaya çıkardığım Nefes, doğal bir kaya kristali, bir gümüş kaplama bir de mor pamuklu püskülü, Swarovski kristallerini ve mor ipeği barındırıyor..
Büyük bir keyifle ortaya çıkardığım Nefes, doğal bir kaya kristali, bir gümüş kaplama bir de mor pamuklu püskülü, Swarovski kristallerini ve mor ipeği barındırıyor..
31 Ocak 2010 Pazar
Gümüş el aynası......Satıldı
Sade ama çok cici...benim de çeyizim de vardı, annemin de.Ta eskilere götürüyor insanı,gülümsetiyor. Bakmayın gümüş dediğime, kendisi gümüş kaplama ve gerçekten bir ayna.
Authentic parliament..Satıldı..
Gözümün önünde çok büyük bir salon var ve otantik işlemelerin salındığı duvarlar, yüksek bir tavan, kocaman ağır bir masa ile ona eşlik eden kadifeden sandalyeler..burası bir parlamento ama otantik bir parlamento...
Müthiş bir mavi, otantik görünüm için karartılmış Afgan gümüş ve altınından kaidenin içi Arapça yazılmış ve taşın arkasında müthiş bir hikaye varmış gibi görünüyor..Kaidenin etrafı kök yakut, kök zümrüt ve labradorit taşları ile de ihtişam katmış pendanta..Lacivert ve tonundaki ipekle tam bir otantik meclis oluşturdum.
Müthiş bir mavi, otantik görünüm için karartılmış Afgan gümüş ve altınından kaidenin içi Arapça yazılmış ve taşın arkasında müthiş bir hikaye varmış gibi görünüyor..Kaidenin etrafı kök yakut, kök zümrüt ve labradorit taşları ile de ihtişam katmış pendanta..Lacivert ve tonundaki ipekle tam bir otantik meclis oluşturdum.
Deli kızın kaftanı....Banuca'ya gidiyor..
Delilik...aklın olmaması..aklım olmadığında, korkularım da olmuyor, korkularım olmayınca özgür oluyorum, bütün kayıtlarımı, bütün sınırlarımı bırakıyorum ve sadece içimden geleni yapıyorum..İçim deli, içim dolu, içim taşkın, içim pembe, içim püskül püskül, pırıl pırıl, şıkır şıkır. O yüzden de bu kaftan benim kaftanım, deli kızın kaftanı...Kaftanın büyüklüğü; 12 cm. Dilediğiniz uzunlukta kullanabilmeniz için uzatma zinciri eklenmiştir.
Hilal.....Satıldı..
Çok özeldi, çok güzeldi, yumuşacıktı, sanki gülümsüyor ve yanağında ona daha da güzellik katan bir gamzesi oluşuyordu, hassas ve zarifti, coşkuyla doluydu ama aynı zamanda ürkekti, ağır başlı ama hınzır bir havası vardı...hepsi bir arada toplanmıştı, O, vişne çürüğü renginde bir ipek, granat taşlı, altın kaplama aparatlı ve kök yakutlu kocaman bir pendantla yapılmış, mutluluk ve pırıltılar saçan dı..
29 Ocak 2010 Cuma
28 Ocak 2010 Perşembe
Gösterişli bir hediye...Satıldı...
Rose..Satıldı...
Bu mudur?....Satıldı..
Havaların sıcaklığı her şeyin hafif olmasını isteme hallerine sokuyor insanı. İşte bu yüzdendir ki hafif, sade ama şık ve biraz da farklı bir yaklaşım olsun isteyince, bu üzeri muhteşem uyumlu iki renk ile minelenmiş pendanta en doğal süsleri yani hasır iplikçikleri, lapisleri, turkuazları ve nubuktan boyunluğu ekledim...Şöyle bir manzara var artık; mavinin en derin renklerinde uçsuz bucaksız deniz, incecik ipeksi bir kumsal, hasırdan şemsiyenin altında limon küfü bikinisi ve kumsal şıklığını yansıtan kolyesiyle uzanan güzel bir hatun. Bu mudur? Ben ce bu dur..
Yoksa bu mudur?...Satıldı..
Üzeri iki renk ile minelenmiş pendant bu kez yumuşacık ham ipekle eşleşti...Şöyle bir manzara var artık; mavinin en derin renklerinde uçsuz bucaksız deniz, incecik ipeksi bir kumsal, üzeri sazlarla güneşten korunmuş barda limon küfü bikinisi,uçuşan pareosu ve kumsal şıklığını yansıtan kolyesiyle soğuk kokteylini yudumlayan güzel bir hatun. Yoksa bu mudur? Ben ce bu dur..
27 Ocak 2010 Çarşamba
O'nun hikayesi yok..Satıldı....
Lacivert kadifenin yumuşak kıvrımlarına, pırıltısına, yakutu anımsatan kıymetli kalsit taşının rengine ve pembe doğal incilere yakışırdı bu muhteşem kraliçe tacı. Tacın üzeri zirkon ve kök yakutlarla bezeli, eskitilmiş antika görünümünde. Baktığınızda gördükleriniz, dokunduğunuzda hissettikleriniz sizin hikeyeniz olacak..
25 Ocak 2010 Pazartesi
Lilly...Satıldı...
Yarim, yarim..Satıldı...
Mis gibi kokuyor köyün sokakları, kızlar ellerinde testileri, kovaları minik şen kahkahalar atarak meydandaki çeşmeye doğru yürüyorlar..hepsi muhakkak manitasını görmenin derdinde..hepsi pırıl pırıl, hepsi cilveli, işveli ve rengarenkler..kiminin şalvarı kıpır kıpır desenli, kiminin eteği portakal rengi, kimi de hem başındaki yazması hem de bileğindeki yazmasıyla yanındakine hava atıyor.. Yazmasını bileğine de takmış, siyahmış ve keçeden çan şeklinde ponponları varmış...gözleri sevdiceğini ararken, yüreği 'yarim yarim' diye atarken böyle anlatıyor bileğine taktığı süsü yanındakine.
24 Ocak 2010 Pazar
Manco Copac......Satıldı
Manco Copac İnka İmparatorluğu'nun kurucusu..İnka'lar..kadim ırk..teknoloji..sanat..hepsi zihnimin bir kenarlarından kanatlanıverdi altın kaplama pendantı kullandığımda..İnkaları çağrıştıran pendantın yanına violet cam boncuklu pırıltılar geldi ve nubuk benzeri yine violet bir sarmal kahverengi gerçek deri üzerine yerleşti.
23 Ocak 2010 Cumartesi
22 Ocak 2010 Cuma
Şahende aslında şahane...Satıldı..
21 Ocak 2010 Perşembe
Tafta...Satıldı...
20 Ocak 2010 Çarşamba
For a white party...Satıldı...
Benim için beyaz parti sadece ve sadece bir düğün olabilir. Düğünde her şey beyazdır, beyaz dantel gelinlik, beyaz pabuçlar,beyaz jartiyer ve dantel çorap, bembeyaz el çiçeği, beyazlara bürünmüş sokaklar, ağaçlar, tarih 28 Şubat, beyaz saten masa örtüleri ve diğerleri...tüm bunlar beyazken başka hiç kimsenin beyaz giymesi istenmez bu partide, geline benzemesi istenmez çünkü..belki sadece bileğinizde beyaz ipekli, bembeyaz doğaltaşlı ve incili bir bileklik, parmağınızda da altın kaplama kaideye oturtulmuş beyaz ipek ponponlu bir yüzük...La comparsita çalıyor duyuyor musunuz? Haydi ne duruyorsunuz...
Cabochon kırmızı krizantem...Satıldı...
İki fantazi..Satıldı...
19 Ocak 2010 Salı
Lacivert...Dark blue.
18 Ocak 2010 Pazartesi
Color fest....Satıldı..
İkiz gözyaşları...Satıldı...
Konağın tavanı kubbeli, geniş salonunda, anne, pırıltılı işleme örtüleri olan sedirde oturmuş, ahşap kafesli camdan bakıyordu...yüzünden hüzün okunuyordu, endişeli bir hüzün...haftalardır gözleri yollarda bekleyip duruyordu...Gözlerinden akan iki çift gözyaşı boynundaki, tacı andıran taşlı zarif, nefti saf ipek kolyesinde ıslak iki çift iz bırakmıştı...Bekledikleri çöllerden aşıp gelecekleri için endişeli idi, uzun zamandır kervandan haber alamamıştı..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)